Referandumdan çıkan "
evet" sonucu, muhalefet partilerini adeta sessizliğe gömdü. Hem
CHP hem de MHP, gün boyu boş kaldı. Aslında muhalefetteki sessizlik, "evet" kararı kesinleşmeden çok önce başladı. Öğleden sonra, her iki partide de sadece birkaç
yönetici ve birkaç görevli kaldı. MHP, CHP'den biraz farklıydı. Genel başkan
Devlet Bahçeli partisinin başındaydı. Fakat yine de ülkücüler, parti binasını boş bıraktı...
Ve CHP... Kılıçdaroğlu, oy kullanmayınca; üstüne üstlük bir de genel merkeze gelmeyince, CHP
referandum günü sahipsiz kaldı. Mahşeri bir kalabalık bekleniyordu ana muhalefette ama gelenlerin sayısı, birkaç kişiyi aşamadı... Her iki partide de "Genel başkanlar, referandum sonucunu nasıl değerlendirecek?" diye merak edilirken; ilk açıklama Bahçeli'den geldi. Bahçeli, "Sonuca saygı göstermek gerekir" dedi ama yine de eleştirdi; "evet" ile karanlık bir sürece girildiğini söyledi. MHP liderinin bu sert çıkışına, CHP Lideri
Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı. Değerlendirmeler farklıydı. Kılıçdaroğlu, hayır oyu çıkmasa da referandum sonucunun kendileri için olumlu olduğunu söyledi ve başarısız olmadıklarını belirtti. Bundan sonra da mücadeleye devam edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, üstü kapalı MHP'yi suçladı. MHP'nin "hayırda" beklenen çabayı göstermediğini ima etti. CHP lideri, sandıktan çıkan "evet"in kendileri için büyük bir
ders olduğunu söyledi ama
istifa etmek ya da parti yönetiminde değişiklik yapmak gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtti. Erken
seçim talep etmeyen Kılıçdaroğlu, uzlaşma şartı ile yeni anayasa çalışmalarına da hazır olduklarını söyledi.