CHP ve MHP'den ayrılmak zorunda kalan siyasiden sonra DP'nin eski Genel Başkanı Soylu partisinden
ihraç edildi.
Son 28 yıldır tüm siyasi partilerin ve
sivil toplum örgütlerini talep ettiği tarihi
Anayasa değişikliğine 14 gün kaldı. Anketler "Evet"i gösterirken, "
Hayır" kampanyası yürüten siyasi partilerin farklı düşünen üyelerine karşı anti demokratik tutumu dikkat çekiyor. Referandumda "Evet" oyu vereceğini açıklayan
siyasetçiler ya partilerinden ihraç ediliyor ya da
baskıdan kurtulmak için
istifa ediyor. "Evet" diyeceğini açıklayan
Süleyman Soylu'nun
Demokrat Parti'den ihraç edilmesi bunun son örneği oldu.
"EVET" DEDİ İHRAÇ EDİLDİ
Hüsamettin Cindoruk'un genel başkanı olduğu Demokrat Parti, siyasi mirasını hiçe sayarak
referandumda "Hayır" cephesi yanında yer aldı. Partinin eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ise
yönetimi eleştirerek "Evet" oyu vereceğini açıkladı. Soylu, demokratik kararı nedeniyle
İstanbul İl Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Dün partisinden Soylu'ya ulaşan resmi bir yazıda; partiden tedbirli olarak kesin ihracına karar verildiği bildirildi.
40 YILLIK CHP'Lİ GİTTİ
Benzer bir olay da yakın zamanda CHP'de meydana geldi. 40 yıllık bir siyasi geçmişi olan CHP
Ankara Milletvekili Eşref
Erdem, partisinin referandumda "Hayır" kampanyası yürütmesini eleştirerek "Evet" diyeceğini açıkladı. Ancak Erdem'in bu tavrı Kemal Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etti. 1 yıllığına partiden ihraç edilmesi için Disiplin Kurulu'na sevk edilen Erdem, onurlu bir hareket göstererek partisinden istifa etti. CHP
Bingöl Yedisu Belediye Başkanı
Mehmet Şerif Memioğlu ise
Başbakan Erdoğan'ın Bingöl'deki mitingine "Evet" yazan bir
şapka ile geldi. "Seçimler başka ama referandumda
evet diyeceğim" diyen başkana partisinin tavrı sert oldu. Memioğlu, Disiplin Kurulu kararı ile partisinden ihraç edildi.
MHP DE KARIŞIK
"Evet" diyen üyelerine baskı yapan partilerden biri de MHP oldu. Aksaray'ın Eskil İlçe Belediyesi Başkanı
Niyazi Alçay,
halk oylamasında tercihinin "evet" olacağını açıkladı. Partisinden dışlanan Alçay, istifa etmek zorunda kaldı. Samsun'un
Bafra ilçesine bağlı Çetinkaya
beldesi Belediye Başkanı Hadi Sezer,
Konya'da Sarıoğlan Belde Belediyesi Başkanı Hüseyin Uyan, Konya Sarayönü ilçesine bağlı Kurşunlu Belde Belediye Başkanı Sami
Ülker, Konya Hadim ilçesine bağlı Bademli Belde Belediye Başkanı Zeki Erim ve Denizli Belediye
Meclis Üyesi
Selma Erkan da "Evet" dedikleri için partisinden istifa etmek zorunda kalan isimlerden bir kaçı.
DSP YÖNETİMİ İSTİFA ETTİ
DSP
Tokat İl Başkanı
Hüseyin Alpay da partisinin tavrının aksine "Evet" diyeceğini açıkladı. DSP Genel Başkanı
Masum Türker, Alpay'ı telefonla arayarak fikrini değiştirmesini istedi, ancak başaramadı. Bunun üzerine Alpay ile birlikte, 5 ilçe başkanı, 2 ilçenin yönetim kurulu üyeleri, il kadın kolları başkanı ve 1 belediye meclis üyesi partisinden istifa etti.
Malum sokağın gönlü olmuştur
Hakkında verilen ihraç kararını değerlendiren Süleyman Soylu, "Bugün bizim 'evet' dememizin anlamı daha çok ortaya çıkmıştır. Tüm bu despotik,
darbeci ve hukuk tanımaz mantığın yıllarca milletimizi nasıl oyaladığı ve ötekileştirdiği apaçık ortadadır. Bu zihniyet 12
Eylül günü
tasfiye edilecektir. Yıllardır
hizmet ettiğim siyasi misyonumdan sadece
demokrasiye, milli iradeye ve asli davamıza sadakatle sahip çıkıyoruz diye ilişiğimizin kesilmesi tarihi bir ironidir. Herhalde Ankara'daki malum sokağın gönlü olmuştur. 28
Şubatçıların almış olduğu bu darbeci mantığa yakışır kararı,
12 Eylül tarihine kadar önemseyecek bir eylemin içinde olmayacağım" dedi.
Soylu,
yurt gezilerine ve "evet" kampanyasına devam etmekte kararlı olduğunu belirterek, "Milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkmak adına mücadelemizi sürdürme kararlılığındayız.12 Eylül'e kadar bir tek hedefimiz eski Türkiye'nin bu zihniyetinin tasfiye edilmesi. Ben bir siyasetçiyim. Siyaseti memleketin çocuklarının geleceği için yapıyorum. Siyaset yaparken partiden ihraç dahil, her türlü risk ile karşı karşıya kalabiliriz. Ben memleketim için bu riskleri almaya talip olup, 'evet' dedim" diye konuştu.
SUBAŞI: EN BÜYK ADIMI DP ATMALIYDI
DP'nin simge isimlerinde
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hasan Subaşı, Süleyman Soylu hakkında alınan ihraç kararını "üzüntü" ile karşıladığını belirterek, "Partimizin tavrı bu olmamalıydı. Çünkü, 'evet' vermeyi düşünen, 'evet' verecek bir çok kişi var, kimilerince de hayır vermeyi gerektiren nedenler olabilir, bu da çok doğaldır. Toplumun yarısı neredeyse 'evet' yarısı da 'hayır' verecek şekilde ortaya çıkacaktır. Bunlardan birisi de diğerini geçecektir. Şimdiden toplumun yarısını kusurlu mu ilan etmeliyiz? Toplumun yarısının yanlış düşündüğünü söyleyebilir miyiz? Partiler sivilleşmeyi
teşvik etmek, kurumlaştırmak zorundadır. Toplumu hizaya sokma geleneğini her kurum terk etmelidir" dedi.
Subaşı, halkın özgür iradesinden endişe edilmesini anlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Halkın özgür iradesine müdahale etmek halkın iradesine fesat sokmak demektir. Bu yolda, özgürleşme yolunda, sivilleşme yolunda en büyük adımı benim partimin atmasını beklerdim. Yıllardır çizgimizden saptığımız için küçülerek yok olmak üzereyiz. Partiler, tabanına rağmen
politika oluşturamazlar. 'Biz Ankara'dan sizin adınıza da doğruyu düşünüyoruz. Bu şekilde düşünün' diyemezler. Partiler, anayasa oylamalarında bağlayıcı kararlar alamazlar. Sayın Soylu'nun yargıya gitmesi halinde, ihraç kararı iptal ettirilebilir. Bu da DP için bir leke olarak kalır " diye konuştu.
Demokrasi adına utanç verici durum
DP eski Genel Başkan Yardımcısı
Nevzat Ceylan, Soylu'nun ihraç kararını sert bir dille eleştirerek, şunları söyledi: "Demokrasi adına son derece utanç verici bir durum. Asıl partiden atılması gerekenler, 28 Şubat sürecinin taşeronu Cindoruk ve ekibidir. Şu anda parti yönetimi onların elindedir. 28 Şubat sürecini devam ettirme gayreti içindedirler. Soylu'nun partinin ihraç edilmesi önemli değildir, çünkü DP tabanının gönlündedir. İhraç kararı Anayasa'ya, parti tüzüğüne ve yasalara aykırıdır. Mutlaka geri dönecektir. Aldıkları karar da demokrasi tarihinde utanç belgesi olarak kalacaktır."