Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nde görev yaptıktan sonra, 28
Şubat'ta
şüpheli personel ya da sakıncalı personel gibi gösterilerek '
disiplinsizlik' suçu ile
ihraç edilen 163 subaydan biri olan Ahmet
Akdağ, subayların ordudan inançları yüzünden ihraç edildiğini söyledi. Akdağ,
referandumla 28 Şubat'ta yapılan hukuksuzluğun, hukuk çerçevesinde
cevap bulacağını söyledi.
Mesleki hayatında işine yönelik hiçbir disiplin suçu yaşamadığını ifade eden Akdağ, "Bu sürece girerken de herhangi bir uyarı, bilgilendirme, ikaz mahiyetinde bir şey de yaşamadık. Herhangin bir hukuki süreç yaşamadık. Tamamen keyfi bir
uygulama olarak muameleye tabi tutulduk. Bize sadece ilişkimizin disiplinsizlikten dolayı kesildiği tebligatı yapıldı. Onun dışında hiçbir açıklayıcı unsur yaşamadık." şeklinde konuştu.
"ORDUDAN UZAKLAŞTIRILMAMIZIN NEDENİ İNANÇLARIMIZDI"
Ordudan uzaklaştırılmasının sebebinin
başörtüsü sorunu olmadığını kaydeden Akdağ; ihraçların, inançlı insanların önünü kesmek için yapıldığını söyledi. Akdağ, "Adamların derdi başörtüsü değil. İnançlı adamın önünü kesmek. Ben başörtüsüyle, sakalla, cübbeyle mi gittim askeriyeye. 'Tamam sen böyle düşünüyorsun, biz senin defterini dürdük.' diyor. Benim eşim memur değil, bir şey değil. Benim eşim
ev hanımı. Benim eşimin açıklılığı kapalılığı kime ne ilgilendirir." ifadelerini kullandı.
"MAREŞAL RÜTBESİ VERSELER O ÜNİFORMAYI GİYMEM"
Yaşadıkları olaylar sonrasında Mareşal rütbesi verseler dahi üniformayı giymeyeceğini belirten Akdağ, "Bana Mareşal rütbesi taksalar giymem o
elbiseyi. Bitmiştir benim için yani. Zaten o
tercih meselesi. Benim tercihim. O üniformaya girdikten sonra, o zihniyeti fark ettikten sonra zaten o elbise sıcak gelmedi ki hiçbir zaman. Yani özlemini duymuyorum hiçbir zaman." diye konuştu.
REFERANDUMLA YAPILAN HUKUKSUZLUĞA HUKUK YOLU AÇILIYOR
Referandumla 28 Şubat mağdurlarına hukuk kanalları açılmış olduğunu ifade eden Akdağ, anayasada yapılacak olan değişikliğin ülkeye ve mağdurlara büyük fayda sağlayacağının altını çizdi. Akdağ, "Böyle bir değişikliğin çok büyük bir fayda sağlayacağına ve insan onuruna yakışır bir imkan tanıyacağına inanıyorum. Bu kanaati taşıyorum." dedi.
Mevcut kanunların, Türk toplumunun ihtiyaçlarını kesinlikle karşılamadığının altını önemle çizen Akdağ, "Bütün zorluklara rağmen yapılan bu değişiklikleri ve daha ileri noktalara götürülmesi kanaatini taşıyarak olumlu ve '
evet' desteğini vereceğiz." ifadesini kullandı.
Hukuksuzluğun sonuçlarının her dönemde aynı sonuçları verdiğini dile getiren Akdağ, "Bunun adı ister 12 eylül olsun, ister 60 darbesi olsun, ister 31 mart olsun. Hukuksuzluklarda sadece isimler değişir ama sonuç aynıdır. Dava açmayı planlıyorum. Keyfiyetin mutlaka sorgulanması ve hukuk dışılığın yargılanması kanaatini taşıyorum. Ve bunun doğru olacağına da inanıyorum." sözlerine ekledi.
"AÇACAĞIM DAVADAN MADDİ BEKLENTİM YOK"
Açacağı
davadan maddi bir beklenti içerisinde olmadığını önemle vurgulayan Akdağ, yapılan hukuksuzluğa hukuk çerçevesinde cevap verilmesi beklentisi içerisinde olduğunu söyledi. Akdağ, "Esası şu, biz geçmişe yönelik olarak bir hesaplaşmadan öteye ileriye dönük düzgün bir hayatın devam etmesi, biz bunun özlemi içerisindeyiz." şeklinde konuştu.