Kayasu: "Vatandaşlar
referanduma
seyirci kalmasın, gidip 'Evet' oyunu versin. Değiştirilen maddeler doğrudan kendilerini ilgilendiriyor. Geçici 15. maddenin kaldırılması için bile 'Evet' oyu verilir." dedi.
Eski
Savcı Sacit Kayasu, 12 Eylül'de yapılacak referanduma ilişkin Cihan'ın sorularını cevapladı. Referandumun partiler arası olarak algılanmamasını isteyen Kayasu, "Vatandaşlar bunu partiler arası bir referandum olarak algılamasın. Doğrudan doğruya vatandaşı ilgilendiren bir olaydır. Vatandaşlar bu referanduma seyirci kalmasın. Mutlaka gidip oyunu versin. Bence 'Evet' oyu versin. Çünkü; ek madde ile birlikte 27 maddenin tamamı vatandaşı doğrudan ilgilendiren bir olay. Buna '
Hayır' demek çok mantıklı bir şey değil. Sadece geçici 15. maddenin kaldırılması için bile 'Evet' denilir." diye konuştu.
'Geçici 15. madde kaldırılsa bile zamanaşımı nedeniyle darbeyi yapanların yargılanamayacağı' yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Kayasu: "
Zamanaşımı kesinlikle söz konusu olmaz. Hukuk herkes için geçerlidir. Bu kişiler asker olmasaydı şöyle diyeceklerdi; 'Efendim, ortada hukuki bir engel var, Geçici 15. madde var. Bu madde kalksın ondan sonra yargılama yaparız' İşin içinde asker olunca 'zamanaşımı doldu' diyorlar.
Milletvekili suç işlediği zaman yargılanmıyor, çünkü dokunulmazlığı var. Suçu affediliyor mu? Hayır. Milletvekilliği düştükten sonra yargılanıyor. Çünkü ortada bir
kanun maddesi var. Geçici 15. madde de darbecilerin yargılanmasını engelliyor. Bu engel ortadan kalkınca yargılama başlar." ifadelerini kullandı.
HSYK'nın üye sayısının artırılmasıyla birlikte objektif karaların artacağına vurgu yapan Kayasu, HSYK ile ilgili
Anayasa değişikliğinin altının kanunlarla, tüzüklerle doldurulması gerektiğini ifade etti. HSYK'da
Adalet Bakanı'nın bulunmasının eleştirilmesine değinen Kayasu, "Bu eleştirileri samimi bulmuyorum. Adalet Bakanı bundan önce de vardı. Adalet Bakanı AK Parti'den değil de başka bir partiden olsaydı bir itirazları olmazdı." dedi.
Vatandaşların HSYK'nın başına buyruk kararlarından medya aracılığıyla haberdar olduğunu belirten Kayasu: "Vatandaşlar, HSYK'nın kanunları takmadığını, başına buyruk hareket ettiğini, verdiği kararların keyfi olduğunu,
Cihaner davasında ve diğer
Ergenekon davalarında aldığı tavırlar karşısında anladı. O bakımdan vatandaşın kafasının pek karışık olduğunu zannetmiyorum." şeklinde konuştu.
Balyoz davasında verilen
tutuklama kararının geç alınmış bir karar olduğunu söyleyen Kayasu: "Sanıklar hakkında çok ağır suç isnadları var. Eğer ortada ciddi bir
delil yoksa savcılar kolay kolay tutuklama istemez,
mahkemeler de kolay kolay tutuklamak. Demek ki ortada çok ciddi deliller var ve mahkeme tutuklama kararı vermiş." ifadelerini kullandı.
HSYK'nın kendisini yaklaşık 10 yıldır
mağdur ettiğini vurgulayan Kayasu, paketin referandumdan geçmesinin ardından mağduriyetinden doğan haklarını aramak için dava açacağını sözlerine ekledi.