2010 yılı
Ağustos şûrasında
emekliye ayrılan Tüm
general Şirin
Ünal,
AK Parti'nin
İstanbul 2. Bölge 10. sıra
adayı olarak siyasete girdi.
Kamuoyu, Ünal'ı, 2003 yılında dönemin
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök'ü F16 ile uçuran
pilot olarak tanıdı. AK Parti'den herhangi bir
teklifin gelmediğini, aday adaylığı belgelerini hazırlayarak başvuruyu kendisinin yaptığını anlatan Ünal,
aile ve
arkadaş çevresinden olumlu tepkiler aldığını söylüyor. Fakat, aktardığına göre eşi biraz buruk. Sebebini şöyle izah ediyor: "Askerlerin, özellikle jet pilotlarının ömürlerinin çoğu filolarda ve havada geçer. En büyük sıkıntıları, çocukları büyürken yanlarında olamamaktır. Bu görev sadece eşlerine kalır. Evde en rütbelimiz hanımdır, o her zaman bizden bir rütbe üsttedir. Biz ona itaat ederiz. Hanım üzgün şimdi. Evden ayrıldık ya. İstanbul'da bir buçuk ay çalışacağız. Belki Ankara'ya hiç gidemeyeceğiz. Hanım bu işe üzülüyor. Ama destekliyor beni."
Emekli
Tümgeneral, AK Parti'den aday olmasını da meslekî söylemlerle ifade ediyor: "Ben F16 pilotuyum. F16 çift yönlü bir uçaktır. Hem
bombardıman görevi hem de hava
savunma, av görevi yapar. Dünya havacılığında bir söylem vardır; 'Av pilotu her şeyin en iyisini yapar.' Ben de AK Parti'den aday olma kararı ile çok iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum."
Birlikte çalıştığı
Hilmi Özkök Paşa'nın en sevdiği ve takdir ettiği yanının, demokrasiyi içine sindirmiş yapısı olduğunu dile getiren emekli Tümgeneral, "Özkök Paşa belki 50-100 sene sonrasının genelkurmay başkanı zihniyetinde olgun bir insandı." övgüsünde bulunuyor. Bugün hiç kimsenin
darbeyi savunamayacağını kaydederek, "
Afrika ülkelerinde sabah
erken kalkan darbe yapıyor. Bunların bir kıymeti yok artık. Herkes, askerî veya
sivil kesim olsun,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının seçtiği insanların iradesine saygı göstermek durumunda. Ben
Şirin Ünal olarak iş hayatımda böyle yaptım, sonraki hayatımda da halkın seçtiği iradeye hep saygı duyacağım." diyor.