CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Bihlun
Tamaylıgil, ''
Ergenekon'' davası kapsamında
tutuklu bulunan gazeteciler Mustafa
Balbay ve
Tuncay Özkan'ın haziran ayında yapılması planlanan milletvekili genel
seçimlerinde CHP listelerinden
aday gösterilmelerine ilişkin, ''Çok değerli kişilerdir. Tabii ki Parti Meclisimiz son karar merciidir. Parti Meclisimize sunulduğu zaman, partimizin bu süreçteki en yetkili organı, kararını verecektir'' dedi.
Bihlun Tamaylıgil, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Konuşmasına basının güçlü ve korkusuz kalemi olarak olarak tanımladığı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun öldürülüşünün üzerinden 18 yıl geçtiğini hatırlatarak başlayan Tamaylıgil, ancak yaşananların hala aydınlatılamadığını ifade etti.
Aydınlara yönelik
faili meçhul cinayetlerin sonuçlandırılamamasını eleştiren Tamaylıgil, ''Demokrasi şehitlerini anarken yas tutmayacağız. Ayağa kalkacağız ve Türkiye'ye sahip çıkacağız. Böylece
demokrasi şehitlerine sahip çıkacağız'' dedi.
Tamaylıgil, Gaffar
Okan, Aydın
Güven Gürkan ve İsmail Cem'in de Türkiye'nin yetiştirdiği büyük değerler olduklarını belirterek, saygıyla andıklarını kaydetti.
MYK toplantısında haziran ayında yapılması planlanan milletvekili genel seçimlerine yönelik çalışmaların ele alındığını dile getiren Tamaylıgil, bu kapsamda
aday adayı olmak için
istifa eden il başkanları olduğunu,
Çanakkale,
Manisa,
Bolu ve Van il örgütlerine kendi içlerinde il başkanlarını belirleme yetkisi verdiklerini söyledi.
Ekonomi alanındaki gelişmelerin de toplantıda değerlendirildiğini belirten Tamaylıgil, CHP'nin ''
Sanayi Stratejisi Raporu''nun MYK'da detaylı olarak ele alındığını aktardı.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Tamaylıgil, ''Türkiye'de işsizlik ve
yoksulluk net olarak artış göstermektedir ve AKP iktidarı işsizliği düşürmeyi başaramamıştır'' dedi.
-BATUM'UN BALBAY VE ÖZKAN'A İLİŞKİN SÖZLERİ-
Tamaylıgil, gazetecilerin soruları üzerine, Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un ''Ergenekon'' davasında tutuklu bulunan gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın CHP listelerinden milletvekili adayı gösterilmelerine ilişkin açıklamasını da değerlendirdi.
MYK toplantısında bu konunun gündeme gelmediğini aktaran Tamaylıgil, şöyle konuştu:
''Daha Meclisimiz, erken seçim kararı bile almadı. Temmuz ayının öncesindeki her tarih erken seçim kararı gerektirir. Ve o karar çıktıktan sonra da YSK seçim takvimini belirler. O takvim içerisinde de partimiz açısından milletvekili adaylarının belirlenmesi sürecini ortaya koyan bir Parti Meclisi kararı vardır. Çok değerli kişilerdir ve önemli mücadelelerin arkasında olmuş kişilerdir. Tabii ki Parti Meclisimiz son karar merciidir. Parti Meclisimize sunulduğu zaman, partimizin bu süreçteki en yetkili organı kararını verecektir.''
Tamaylıgil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''AK Parti ve Hizbullah'a'' ilişkin iddialarına yönelik sözlerinin hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun gereken cevabı verdiğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın son günlerdeki sözlerinin ''kimyasının bozulmaya başladığını gösterdiğini'' ileri süren Tamaylıgil, ''Bu tepkiler, ortada var olan bazı değerlendirmeleri göz ardı etmeyi beraberinde getirmez'' dedi.
Hizbullah sanıklarının tahliyesi sürecinde başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere hükümetin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini ileri süren Tamaylıgil, ''Burada kullanılan kelimeler ve hitap, bu ülkenin Başbakanına yakışmamaktadır. Bir süreç idare ediliyor. Ve bu süreçte öyle çarklar ortaya çıkıyor ki; çarkçıbaşılar dümeni kilitliyor ve hükümet gemisi karaya oturuyor. Ve artık bu gemi su almaya başladı. Bu su alış, kendini tüm gerçekliğiyle ortaya koymaktadır'' diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun tarikatlara ilişkin değerlendirmesi de sorulan Tamaylıgil, Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle inanca ve inancı yaşama noktasında halka olan saygısını ortaya koyduğunu belirtti. Tamaylıgil, inanç ve inancı yaşama noktasında ortaya çıkan birlikteliklerin hiçbir zaman siyasi baskı ve yönlendirme aracı olmaması gerektiğini ifade etti.
Tamaylıgil, bir başka soruyu yanıtlarken de temmuz ayından önce seçim kararı almanın erken seçim anlamına geleceğini ve TBMM'den karar alınmasının gerektiğini ifade etti.