Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Türkiye'de, her
seçim öncesinde gündeme taşınan, vatandaşların tercihlerini belirlemeye dönük bazı tezgâh ve kampanyaların bu seçim öncesinde de uygulamaya konulmak istendiğine şahit olduklarını söyledi.
Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, haziran ayı içerisinde yapılacak genel seçimlerle ilgili değerlendirmede bulundu. Erdoğan, 2007 yılında anayasada yapılan değişiklik çerçevesinde genel seçimlerin 4 yılda bir yapılacağını belirterek, hükümet olarak, seçimlerin güvenlik içinde yapılması, millet tercihinin en güzel şekilde sandığa yansıyabilmesi için gerekli tedbirleri aldıklarını ve almaya devam ettiklerini ifade etti.
Konuşmasında önemli bir hususun altını çizmek istediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye'de, her seçim öncesinde gündeme taşınan, vatandaşımızın tercihlerini belirlemeye dönük bazı tezgâh ve kampanyaların bu seçim öncesinde de uygulamaya konulmak istendiğine şahit oluyoruz. O malum çevreler, milleti korkutarak, sindirerek, tahrik ederek, seçim sürecini etkilemeye, aziz milletimizin hissiyatını tahrik etmeye, böylece tercihleri baskı altına almaya bir kez daha niyetlenmiş durumdalar. Özellikle
terör örgütleri, seçim öncesinde yoğunlaştırdıkları tahrik eylemleriyle, tedhiş eylemleriyle, milletimizin hissiyatını, özellikle de millî duyguları istismarı hedefliyorlar."
Milletten oynanan oyunları görmelerini ve bu oyunlara gelmemelerini isteyen Erdoğan, 8 yıl boyunca terör örgütüyle olduğu kadar, terör örgütüyle işbirliği halinde çalışan çetelerle de kararlı bir mücadele yürüttüklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin en ileri demokratik standartlara ulaşması için her türlü gayreti gösterdiklerin, bundan sonra da göstermeye devam edeceklerini kaydetti.
"KENDİ FİKİRLERİMİZİ KİMSEYE EMPOZE ETMEDİK"
3
Kasım ve 22 Temmuz seçimlerinde, milletin tercihine mazhar olarak iktidara geldiklerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sadece bize oy verenlerin değil, dikkatinizi çekiyorum, 73 milyon Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşının her birinin hükümetiyiz. Kendi fikirlerimizi, kendi
yaşam tarzlarımızı topluma empoze etmek için değil, herkesin özgürce yaşayabildiği, kimsenin başkasının
özgürlük alanına müdahale etmediği, ileri demokrasinin tüm kurallarıyla işlediği bir Türkiye inşa etmek üzere bu yola çıktık. Topluma pompalanan korkuların tamamı yersizdir, asılsızdır. Biz kimseye yaşam tarzı dayatmadık, dayatmıyoruz, dayatamayız. Tam tersine herkesin yaşam tarzı,
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak bizim teminatımız altındadır. Bu noktada sürdürülen kampanyalar karşısında da milletimin uyanık olmasını, söylentilere değil, 8 yıllık icraatlarımıza bakmalarını özellikle rica ediyorum."
"SANATI VE SANATÇILARI DESTEKLEDİK"
Erdoğan, Cumhuriyet tarihi boyunca, sanatın, sanatçının, sanat eserinin en fazla değer gördüğü, itibar gördüğü, korunduğu, kollandığı ve desteklendiği dönemin kendi hükümetleri dönemi olduğunu belirtti. Erdoğan, toplumun en ciddi meseleleri hakkında dahi görüşlerine başvurulmayan sanatçıların görüşlerine kendilerinin başvurduğunu hatırlattı.
Sanatın her dalını desteklediklerini ifade eden Erdoğan, başta
İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde uluslararası sanat organizasyonlarını
teşvik ettiklerini, İstanbul,
Ankara,
İzmir,
Antalya başta olmak üzere şehirlere kültür ve sanat merkezleri kazandırdıklarını vurguladı.
"8 YILDA 3484 ADET VAKIF ESERİNİ ONARDIK"
Sanat eserlerini, tarihi eserleri, kültür mirasını korumak noktasında çok büyük yatırımları gerçekleştirdiklerine işaret eden Erdoğan, "2002 yılında 9.483
vakıf eserimiz tescilli iken, 2010 yılında tescilli vakıf eseri sayısını tam iki kat artırarak 20.078'e çıkardık. 1998–2002 yılları arasında sadece 46 vakıf eserinin restorasyonu yapılmıştı. Bakınız, yanlış duymadınız; bir kez daha, üstüne basa basa söylüyorum: 1998–2002 yılları arasında, yani bizden önceki dört yıllık dönemde, sadece 46,
evet 46 vakıf eserinin restorasyonu yapılmıştı. Biz, 8 yılda tam 3.484 adet vakıf eserimizi onardık,
restore ettik ve kültür mirasımıza kazandırdık. Ankara,
Konya,
Tokat,
Kastamonu,
Edirne ve Gaziantep'te 6 Vakıf
Müzesi açtık ve bu müzelerde binlerce ata yadigârını gençlerimizin ilgisine sunduk. 25 ilde daha Vakıf Müzesi açılması için çalışmalarımız devam ediyor.
Sivas Gök
Medrese,
Kayseri Gevher Nesibe Medreseleri,
Kütahya İshak Fakih Medresesi,
Diyarbakır İskender Paşa Konağı,
Niğde Ak Medrese,
Samsun Süleyman Paşa Medresesi,
Malatya Karakaş Konağı restore edildi ve müze haline getirildi." diye konuştu.