12 Haziran'da yapılacak olan
seçime dikkat çeken
Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, "Biz Türkiye'yi, güzel ülkemizi, geniş bir
aile olarak görüyoruz. Bu ülkede
kavga gürültü patırtı istemiyoruz. Sizler istiyor musunuz?" diye sordu. Saadet Partisi'nin dışındaki partilerden bu ülkede; kavga gürültü, patırtı istemeyen birisinin olmadığını söyleyen Kamalak, şöyle konuştu: "
Allah aşkına şu Meclis'teki üç partinin haline bir bakın. (Birbirinize) 'Yuh' çekmeyin, düşünün ve gereğini yapın diye ben hatırlatıyorum. Soruyorum size, 'Bir araya gelip ülkenin problemini tartışacakları yerde, plan ve projelerini sizlere anlatacakları yerde birbirlerinin gırtlağına yapışacak olan bu liderler mi çözecek sizlerin probleminizi?'.
"OSMANLICA'YI SEÇMELİ DİL OLARAK OKUTACAĞIZ"
Çanakkale Savaşı'nın ardından resmi kayıtlara göre 250 bin, gayriresmi kayıtlara göre 400 bin kişinin şehit olduğunu anımsatan Kamalak, "O şehit dedelerimizin
mezar taşlarını okuyabiliyor musunuz? Onların düzenlediği kanunları okuyabiliyor musunuz?
Osmanlı medeniyetini inceleyebiliyor musunuz? Ama o dedelerimizi şehit eden İngiliz'in Fransız'ın mezar taşlarını okuyabiliyorsunuz değil mi? Siz kendi dedenizin mezar taşlarını okumak istemez misiniz? Üstelik İngilizce'yi, Fransızca'yı dedelerimizi
Çanakkale'de şehit edenlerin dillerini, sizin çocuklarınıza mecburi
ders olarak okutmuyorlar mı?" ifadelerine yer verdi. Osmanlıca'yı öğretmek için ilköğretimin 1. sınıfından üniversitenin son sınıfına kadar seçmeli ders olarak okutacaklarını aktaran Kamalak, "AK Partili olsun, CHP'li, MHP'li olsun, Osmanlıca'nın o şehit dedelerin torunlarına okutulmasına karşı çıkan Allah'ın bir kulu var mı? O halde bırakın partiyi bir kenara gelin medeniyete kavuşalım. Ecdadımızın dilini çocuklarımıza okutalım" dedi.
Bunları Milli Görüş olarak söylediklerini ileten Kamalak, bunların başkalarının hayalinden bile geçmeyeceğini ifade etti. Kamalak, "Biz söylüyoruz, çünkü biz, siziz. Sizlerin aranızdayız, Milli Görüş sizin görüşünüzdür. Sizin düşüncenizi hayata geçirmek için yollara koyulduk" şeklinde konuştu.
Kur'an-ı Kerim'in, 12 yaşını bitirmemiş, 12 yaşından
küçük çocuklar için
yasak olduğunu ve bundan kimsenin haberinin olmadığını kaydeden Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yuh değil çözüm istiyoruz. Buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum, Başbakan'a sesleniyorum, TBMM'ye sesleniyorum, milletvekillerine, aklıselim sahibi herkese sesleniyorum. Dünya tarihinde bir milletin kutsal kitabını, o milletin çocukları için yasaklayan bir millet var mı? Hepiniz kardeşlerimizsiniz,
destek verin, bu yasağı kaldıralım.
Aksi halde bu vebale iştirak etmiş olursunuz. Çünkü zulme rıza, zulümdür. O halde konu gayet açık."
İHA