Mardin'de Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve kanaat önderleri,
12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak genel
seçimler öncesi,
bölgede yaşanması muhtemel provokasyon ve tahriklere karşı, vatandaşlara, duyarlı olmaları konusunda
çağrıda bulundu.
Her seçim öncesi karanlık ellerin, bölgede insanların huzur ve barışını bozmak için sahneye çıktığını belirten Mardin'in önemli kanaat önderlerinden Süleyman Çelik,
Türkiye'nin, 12 Haziran'da yapılacak olan
genel seçimlerde önemli bir
demokrasi sınavından geçeceğini söyledi.
Çelik, 12
Eylül Anayasası'nın tamamen değişmesi için bu seçimin, başta Türkiye olmak üzere bölge barışını ve huzurunu yeniden sağlamak için önem arz ettiğini ifade etti. Çelik, "Bu nedenle bu seçimde de Türkiye'nin ve bölgenin huzurunu bozmak için karanlık güçler var güçleri ile çalıştığını gözlemlemekteyiz. Bu nedenle
halkımıza büyük işler ve görevler düşmektedir.
Karanlık güçlerin oyununa asla gelmemeliyiz. Onların oyununu elimizin tersi ile geri çevirmeliyiz. Türkiye'nin ve bölgenin artık huzur ve barışa ihtiyacı var." dedi.
KİKAN AŞİRETİNDEN TİMURAĞAOĞLU: "HAKLAR, KAN İLE DEĞİL DEMOKRATİK YOLLARLA ARANIR"
Bölgenin önemli aşiretlerinden olan Kikan Aşireti'nin kanaat önderlerinden Mehmet Timurağaoğlu ise "30 yıldır bölgede hep kan aktı. Nice öksüzler, nice gözü
yaşlı analar geride kaldı. Ne oldu. Kazanan kim oldu. Hep kaybeden halk oldu. Seçimler yaklaşıyor. Halkın, muhtemel provokasyonlara itibar etmemesini istiyoruz. Karanlık güçlere, halkımız sandıkta gereken cevabı verecektir. İnsanları sükunete, barışa davet ediyoruz. Bırakın herkes istediği gibi yaşasın. Haklar, kan ile değil demokratik yollarla aranır.” diye ifade etti.
MARDİN İŞ ADAMLARI DERNEĞİ BAŞKANI BABAOĞLU: SEÇİME HUZUR ORTAMINDA GİRİLMESİ ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR
Bölgede 30 yıldır dökülen kanın ve akan
gözyaşının dindirilmesine yönelik en ciddi adımların atıldığı kritik bir dönemden geçildiğinin belirten Mardin İş Adamları Derneği Başkanı M. Ali Babaoğlu ise seçime ramak kala birilerinin yine
üzüm yemek yerine bağcıyı
dövme planları yaptığını ve seçime huzur ortamında girilmesini engellemeye çalıştığına dikkat çekti.
İnsanların, çok
doğal olarak demokratik haklarını ve barışı talep edebileceğini kaydeden Babaoğlu, "Ancak üzüm yemek yerine, bağcıyı dövme planı yapmak ise demokrasiyle bağdaşmıyor. Son günlerde Türkiye'de oynanan oyunlar ve yapılan provokasyonlara halkımızın daha duyarlı olması gerekir.” şeklinde konuştu.
MEMUR SEN: "HALKIMIZ ARTIK PROVOKASYONLARA VE TAHRİKLERE PRİM VERMEMELİ”
Memur Sen Mardin İl Başkanı M.
Emin Esen de son günlerde bazı çevrelerin seçim öncesi gerginlik üretmek ve şiddete yeniden başvurmayı dillendirmesinin tam bir
akıl tutulması olduğunu söyledi. Esen, şunları ifade etti:
"
Şiddet, 'bugüne kadar kime
hizmet etmiş ve nelere mal olmuştur?' sorusunu, hepimizin samimi olarak kendimize sorması lazımdır. Bugün parlamento çatısı altında, salonlarda, meydanlarda, basın ve yayıncılıkta konuşulamayan, tartışılamayan şey var mıdır? Madem konuşmanın önü açılmıştır; çözüm için de umut artmış demektir. Şiddet ve gerginliğin bundan böyle ne
Kürt meselesine, ne de başka meseleye olumlu katkıda bulunmadığı gibi, barış ve demokrasi çabalarına da
darbe vuracaktır. Halkımızın, artık bu tür provokasyonlara ve tahriklere
prim vermesi gerekir.”
MARDİN GAZETECİLER VE YAZARLAR CEMİYETİ: "KARANLIK GÜÇLERİN OYUNUNA GELMEYELİM"
Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Nezir
Güneş ise Türkiye'nin artık huzurlu ve istikrarlı günlere ihtiyacı olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi: "Bölge halkı, artık kan ve gözyaşı istemiyor. Karanlık güçlerin oyununa gelmeyelim. Türkiye'nin önünü açacak olan 12 Haziran seçimleri öncesi herkesin duyarlı olması gerekir. Başkalarının tahriklerine kapılmayalım. Bölgedeki huzur ortamının bozulmasını istemiyoruz. Tekrar kardeş kanı dökülmesini istemiyoruz. Anaların gözyaşlarının akmasını istemiyoruz.
Huzuru bulmuşken tekrar kaybetmeyelim. Herkes aklını başına alsın.”