SP'nin başörtülü adayı konuştu

Saadet Partisi İstanbul 3.Bölge 15. Sıra Adayı Emine Öztürk'ten çarpıcı açıklamalar…

SP'nin başörtülü adayı konuştu

Saadet Partisi'nin başörtülü adayı Emine Öztürk yaptığı açıklamada ‘Neden Saadet Partisi'ni seçtiğini ve Milletvekili olursa Meclise girerken Başörtüsünü çıkarması istenirse ne yapacağını açıkladı. Öztürk, ‘Şimdiye dek Milli Görüş partileri başörtü meselesi için mücadele vermişler ve aynı zamanda bedel ödemişlerdir. Aynı mücadele devam edecektir.' dedi. İktidarlar için değil, ALLAH'IN rızası için çalışıyoruz. Milli Görüş'ün bu milletin kendi görüşü olduğunu ifade eden Öztürk, ‘Bizler ahrete inananlar olarak , dünyayı ahretin tarlası kabul ederek, siyaseti makam-mevkii, mal-mülk edinmek için değil ; “Sizin en hayırlınız insanlara en çok faydalı olanınızdır” düsturu ile HALKA HİZMETİ HAKKA HİZMET kabul ettiğimiz için milli görüşün içinde yer aldık.'dedi. Öztürk, açıklamasında, ‘Bir yanlışlığı gördüğümüzde, haksızlığa uğrayanı ya da haksızlığın kendisine karşı elimizle, gücümüz yetmezse dilimizle düzeltmeye gayret etmek en son noktada gücümüz yetmezse kalbimizle buğz etmek için çaba sarf ederiz. Yaşanabilir Türkiye,yeniden büyük Türkiye,yeni bir dünyayı kurmak için MİLLİ GÖRÜŞ ün saflarında yer aldık.' İfadelerini kullandı. Kadın dünyayı sallayabilir Siyasette kadının varlığının öneminden bahseden Öztürk, ‘ Kadın, sadece beşiği sallayan değil dünya'yı sallayabilecek olandır. Kadın=Ana toplumun ilk öğretmenidir. İnanan insanlara göre “Cennetin ayakları altında olduğu” ifade edilen varlıktır.'dedi. ‘Kadının asli vazifesine dönmesine, çalışma hayatında ikinci Sınıf insan muamelesi görmesinin önüne geçmek, çözülmesi gereken mesele olarak önünde durmakta.'diyen, Öztürk,' Ayrıca şiddete maruz kalmasının, cinsel metea gibi kullanılmasının önüne geçilmesi için gerekli adımların atılmasını sağlamak Milli Görüşçü kadınların görevidir. Buda ancak iktidar imkânları ile mümkün olacaktır.'dedi. Başörtüsü bizim olmazsa olmazımızdır ‘Bizler sadece dünya değil aynı zamanda ahiret inancı taşıyan insanlarız.' diyen Öztürk, ‘Ölçülerimiz aldığımız inancımızın ve yaratıcımızın koyduğu kurallara göre hayatımızı düzenleriz.' İfadelerini kullandı. Öztürk, ‘Başörtüsü inancımızın bize farz kıldığı emirlerdendir ve biliriz ki inanan o emre itaat etmelidir. Namaz-Oruç gibi başörtüsü de inancımız gereği bizim olmazsa olmazlarımızdandır.'dedi. Ayrıca insan hak ve hürriyetleri açısından ele alacak olursak da başörtüsü kişinin tercihidir özgürlüğüdür ve bu alana kimsenin müdahale hakkı yoktur. Bizim için ise inancımızın gereği ve olmazsa olmazımızdır. Başörtüsü mücadelesi devam edecektir ‘Başörtülü milletvekili seçilmenin önünde nasıl yasal bir engel yoksa, başörtülü meclise girmenin önünde de yasal hiçbir engel olmadığını' ifade eden Öztürk, ‘Temel insan hak ve hürriyetlerinin anayasa ile teminat altına alındığını biliyoruz. Ama ne yazık ki geçmiş dönemde (Fazilet Partisi) yaşadığımız Merve KAVAKÇI olayı hafızalarda olumsuz bir örnek olarak kalmıştır. O gün mecliste olan siyasi iradeyle bugün ki siyasi irade çok farklıdır.'dedi. Bugün mecliste büyük çoğunluğu bulunan AKP nin başörtüye karşı bir tavır alması beklenemez diyen Öztürk, ‘ AKP'nin bu meseleyi çözmek için tabanına söz verdiği bilinmektedir. Bizim meclise başörtülü olarak girmemiz bu meselenin çalışma, okul ve diğer bütün alanlarda çözüme ulaşmasına vesile olacaktır.'iddiasında bulundu. ‘Şimdiye dek Milli Görüş Partileri başörtü meselesi için mücadele vermişler ve aynı zamanda bedel ödemişlerdir.' diyen Öztürk, ‘Aynı mücadele kesintisiz ve tavizsiz bir şekilde devam edecektir.'dedi. Aile Yüksek kurulu kurulacak Toplumun can damarı aile ile ilgili projeleri hakkında da bilgi veren Öztürk, Ayda 10.000 yuva dağılıyor, İftar sofrasında yiyecek olmadığı için canına kıyan hacı oruç, 4 çocuğunun önüne yiyecek koyamadığı için kendini asan Yüksel Ana, Kaçırılıp öldürülen küçük yavrular, Annesini parçalayan evlatlar… Bunların hepsi bizim kendi vatanımızın evlatları. Bütün bunlara ve benzeri birçok örneğine gazete manşetlerinde her gün rastlamaktayız.'dedi. Aile yapımız yıkılmaya çalışılıyor ‘Toplumun çekirdeğini oluşturan ve tolumun ayakta kalmasını sağlayan en önemli etken o toplumun aile yapısıdır.'diyen Öztürk, ‘Bugün ne yazık ki aile kurumu (yozlaşan değerler ve dizi filmlerle) zayıflatılmaya ve yıkılmaya çalışılıyor. Son yıllarda artan boşanma olayları bunun en önemli göstergesidir. Bununla beraber birbirinden koparılmaya çalışılan aile bireyleri, birbirine tahammül edemez hale getirilen anne, baba ve evlatlar…Aile değerlerinin tahrip edilmesine göz yumuluyor, aile bağları ve komşuluk bağları zayıflatılıyor, manevi değerlerimizin erozyona uğramasına sebep olunuyor. Okul içinde ve aile bireyleri arasında şiddet artıyor. Televizyon dizileri tembelliğe, alkol bağımlılığına özendirip ahlaki değerleri tahrip ediyor. Küçücük çocuklara tecavüz ediliyor ve çocukların annelerini öldürmelerine şahit oluyoruz.'dedi. Önce Ahlak ve manevitayı önemseyen bir teşkilar olduklarını ifade eden Öztürk, ‘Güzel ahlakın kökleşmesi ve geliştirilmesi için merhum hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan AİLE YÜKSEK KURULU'nun kurulmas ve bu tahribatın bir an önce önüne geçilmesinin şart olduğunu vurgulamıştır. Bizde iktidara geldiğimizde aile değerlerinin yeniden önemseneceği ve bu alanda çeşitli çalışmalar yapacak olan Aile Yüksek Kurulu'nu zaman kaybetmeden hayata geçireceğiz.'dedi. Öztürk açıklamalarına şöyle devam etti: Toplumda meydana gelen bu çöküşün en önemli sebeplerinden biri olan maneviyatsızlığın önüne bir an önce geçmek için eğitim sistemi gözden geçirilmelidir. Altı yaşında eğitim kurumlarına teslim ettiğimiz çocuklarımız olgun gençler olana kadar bu kurumlarda kalmakta yeterli manevi eğitim alamadığı için hertürlü tehlikeye açık hale gelmektedir.. Bir an önce manevi eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı kademeli eğitim sistemine (4+4+3) geçilmeli ,12 yaşın altındakilere yasak olan Kur'an eğitiminin önü açılmalıdır.RTÜK ise toplumu ve çocuklarımızı tahrip etmeye yönelik çalışmalara engel olmalıdır. Türkiye'nin meselelerini ancak Milli Görüş Çözer Bugün seçim meydanlarına baktığımızda horoz dövüşünden başka bir şey göremiyoruz.'diyen Öztürk, Birbirlerine hakaret etmeyi marifet sayan iktidar ve muhalefet partileri milletin meselelerinin tespitine ve çözümüne yönelik hiç bir proje sunamamaktadır. 12 Haziran seçimlerinde bu millet hangi projelere evet diyecek hangisine hayır diyecek? İşsizliğin önüne nasıl geçilecek? Çiftçinin meselelerine nasıl çözüm bulunacak? Gibi soruların cevabını bulamamaktadır.'dedi. ‘Milli Görüşçüler dün olduğu gibi bugün de milletin meselelerini bilen; eğitim, işsizlik, insan hak ve hürriyetleri üretime dayalı ekonomi, ahlaki çöküntünün önüne geçilmesi için manevi kalkınmayı öngören projeler, faizsiz ekonomiyi uygulayacak ve dış güçlerin emellerinin önüne geçecek projeler üreten ve seçmenle karşı karşıya geldiğinde onlara çözümler sunan adaylardan oluşmaktadır.'ifadelerini kullanan Öztürk, Bu adayların Türkiye'nin en büyük şansı olduğunu düşünüyorum. Ülkesi ve milleti için hassasiyeti olan bu adaylara seçmenimizin gerekli olan desteği sağlayıp hem kendi geleceklerini hem de ülkenin geleceğini teminat altına almaları gerekir diye düşünüyorum.'dedi. Öztürk, ‘Milli Görüş toplumun analiz edilmiş halidir. Türkiye'nin meselelerini geçmişte olduğu gibi bugün de ancak Milli Görüşçüler çözer.'dedi.
<< Önceki Haber SP'nin başörtülü adayı konuştu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER