Yargıtay Eski Başkanı
Sabih Kanadoğlu,
seçimi AK Parti'nin kazanması durumunda
başkanlık sistemine geçileceğini ifade ederek, isim vermeden
CHP'ye oy istedi. Kanadoğlu, CHP'nin başına geçmesi yönünde sorulan bir soruya, yaşının artık buna müsait olmadığını, ancak milletvekilliğini düşünebileceğini belirtti.
Yargıtay Eski Başkanı
Sabih Kanadoğlu İzmir Atatürkçü Düşünce Dernekleri (
ADD) tarafından hazırlanan ve
Konak Belediyesi'nin katkılarıyla Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa
Kültür ve
Sanat Merkezi'nde Demokrasi başlıklı bir söyleşide kalabalık bir topluluğa seslendi.
Kanadoğlu, İzmirlilerden güçlerini birleştirmelerini isteyerek, "Ama korkarım ki gizli tutulan belirli bir amaca ulaşmak için girişilecek
anayasa değişiklikleri herhalde başkanlık sistemine geçmekten daha önemli değildir. Bizi orada neyin beklediğini, hangi pazarlıkların yapıldığını, Türkiye'nin görünür durumunun onun sonucu olduğunu ve bir anayasa değişikliği ile neyle karşılaşacığımızı bilemiyoruz. Bütün güçlerimizi birleştirerek ona göre oy kullanalım." dedi.
Sandıklara sahip çıkılmasını isteyen Kanadoğlu,
Anayasa Makkemesi'nce artık parti
kapatmayı imkansız hale getirecek 108. maddenin iptal edildiğini, artık parti kapatmanın hiçbir anlamı kalmadığını dile getirdi. Kanadoğlu,
dava açılması durumunda parti yetkililerin partiyi kapatma kararından sonra davanın düşeceğini, üyelerin yeniden aynı isimle yeni bir partiyi kurabileceklerini anlattı. Kanadoğlu, "Hem laik cumhuriyetin hem devletin bütünlüğü ve hukuk devletinin
siyasi partiler tarafından ortaya kaldırılmasının hukuk yönüyle önlenmesi yolu kalmamıştır. Bu ülkede kıyameti koparması gereken siyasi patiler nerdedir derseniz, vardır ama yoktur." ifadesini kullandı.
Kanadoğlu, CHP'yi isim vermeden eleştirerek şunları söyledi: "Bir parti
iktidar olma hırsını göstermiyorsa, vatandaşa iktidara gelecek güvence veremiyorsa iktidarın yanına bile yaklaşamaz. İktidar olacağım diye yola çıkmıyorsa o iktidara ulaşamaz. İktidara talip olduğunu söyleyen bir partinin her türlü koalisyona açığım deme hakkı kesinlikle yoktur. Çünkü hiç unutulmasın, çok güzel bir ata sözümüz var; dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak. Her şeyden önce bir belirli misyonu taşıyan siyasi partiler yurttaşlarını hayal kırıklığına uğratma hakkına sahip değildirler."
Kanadoğlu sorulan bir soru üzerine askeri
vesayet altında yönetilen bir ülkede yaşamak istemediğini, çağdaş bir
demokrasinin yarattığı özgür havayı teneffüs etmek istediklerini anlattı. Kanadoğlu, "Elinizi vicdanınıza koyunuz. Eğer cumhuriyet tarihi içerisinde 27 Mayıs'la başlayan, 10'ar yıl tekrarlanan bu
darbe ve darbe teşebbüslerinin müsebibbleri arasında siyasi iktidarlar yok mudur? Askeri vesayete de, askeri darbeye de karşı çıkmalıyız. Onun daha
tehlikelisi, onun kadar gönderilmesi zor olanıdır. Askeri darbelerde gelenler yani Türk ordusu ben kalayım diye darbe yapmadı. Belirli bir süre içinde kaldı ve gitti. Tehlike siyasi iktidarın, demokrasinin nimetlerinden yararlananların gitmemek için harcadığı çabalar." diye konuştu.