Şatıroğlu, AK Parti'den aday adayı

İnşaat Yüksek Mühendisi Mustafa Şatıroğlu, AK Parti'den aday adayı...

Şatıroğlu, AK Parti'den aday adayı

NEDEN MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYORUM?!... İdealist insan aslında hayat boyu hep siyasetin içindedir.Ancak servet ve saltanatın yükünü Cenab-ı ALLAH(cc) dilediği kişilerin omuzlarına yükler.Çok arzu edilse bile siyaset sahnesinde rol almak mümkün olmayabiliyor… Sn.Başbakan R.Tayyip ERDOĞAN'la 80'li yıllardan beri tanışırız.90'lı yıllarda biraz farklı kulvarda ama ayni gaye için siyasette bulunduk.Aramaızda her zaman saygın ve samimi bir diyalog vardı. Akparti kuruluş öncesi Sn.Muhsin YAZICIOĞLU'nun evime kadar gelerek BBP'ye destek istemesine binaen verdiğim söz üzerine Akparti kuruluş çalışmalarına resmi olarak katılmamakla birlikte 2003' den itibaren fiilen desteğim açıkça devam etmektedir.Böylece 2007 seçimlerinin netameli gerilim devresinde de aday adayı oldum,Akparti İst.SKM.de görev aldım. Ekte görüleceği gibi 12 Eylül 2010 referandumunda da aktif olarak neden “Evet”Oyu verilmesi hususunda bazı basın ve internet haber kanalları yolu ile kamu oyuna açıklamalarda bulundum ve sürece destek verdim. HEDEFLER, PROJELER: 1.Bölgesinde lider,dünyada bir kutup yıldızı olmaya aday Ülkemizin maddi ve manevi tüm değerlerini çep çevre kuşatan surlarında açılan kutsal gedikleri daha da büyüterek ortadan kaldırmaya,aziz Milletimizin üstüne çöken kara bulutları dağıtacak medeniyet ve ahlak hareketini yüklenen hızlı trenin adaletle bütün yurdumuza yayılmasını sağlayacak tekerleğinin tümseklerden rahatça çıkmasına bir el değdirmek amacıyla Sn.Başbakan'ımıza ve onun fedakar kadrosuna destek vermek için yola çıktım.Tecrübemle,birikimlerimle candan ve gönülden bu kutsal harekete katılmanın onur ve mutluluğunu duyuyor,hizmet heyecanını yaşıyorum. 2.Türkiye'nin baştan başa bir çevre duyarlılığı ile bilinçlendirilmesi,su ve hava kaynaklarımıza sahip çıkılarak temiz tutulması ve israfın önlenmesi,ormanlarımızın korunması ve ağaçlandırmaya daha çok önem verilmesi,lise ve üniversite gençlerinin boş zamanlarında ücretli olarak bu alanlarda istihdam edilmesini çok önemsiyor ve projeler hazırlıyorum.”Şehir sağlığı ve tekniği”ihtisasım nedeniyle “önce şehir ve çevre sonra insan ve nihayetinde medeniyet sağlığı”kaçınılmaz en önemli projelerimiz olmalıdır diyorum.Bilhassa dinimize,örfümüze ve muasır ölçülere uygun bir”tuvalet kültürü”ne ihtiyaç vardır ve bu bilinci her yaşta insanlarımıza hatırlatarak çocukluktan itibaren eğitimine önem vermek zorundayız.Evlerimizde okullarımızda tüm kamu kuruluşlarında ve dış mekanlarda olmak üzere medeniyet ilkelerimize göre modern,pratik ve hijyenik tuvalet ve banyolar geliştirmeliyiz.Sigara yasağında olduğu gibi çevreyi kirletenlere karşı uyarıcı ve yaptırım içeren uygulamalara derhal başlamalıyız.Biz Türkler başta kendimize ve sonrasında insanlığa tarihte olduğu gibi insan, Sağlık ve medeniyet alanında örnek olma seferberliği bilincini benimsemek ve uygulamak zorundayız. 3.Anayasa referandum sürecinde olduğu gibi İnşallah yeni Mecliste aziz Milletimize ve Türk-İslam dünyasına armağan edeceğimiz yeni anayasa projesinde yer almanın heyecanını duymaktayım.Ayrıca sivil toplum bilincinin yaygınlaştırılması ve koordinasyonunda oluşturduğumuz saygın bir çalışma gurubumuz bulunmaktadır.Bu gurubumuzun geliştirmekte olduğu projelerin hayata geçirilmesi için parlamentoda gayret göstermek isterim.Başta kadın,çocuk ve engelli vatandaşlarımız olmak üzere tüm insanlarımıza huzur,kardeşlik ve refah imkanlarının yaygınlaştırılması,saygı ve sevgi kavramının bilinçlendirilmesi,hayatın kalitesinin artırılmasına yönelik uygulamaların yasalaştırılması için çalışacağım. 4.Türk ve İslam dünyası ile uzun yıllardan beri devam eden özel ve ticari ilişkilerim bulunmaktadır.Dış ticaret ve müteahhitlik alanında daha geniş ve potansiyel neticeler alınmasına katkım olacaktır.Bu bölgelerde bulunan iş adamlarıyla müşterek yatırımların sağlanması,finans kaynaklarının ülkemize yönlendirilerek değerlendirilmesine katkım olacaktır… Mustafa M.ŞATIROĞLU İnşaat Yüksek Mühendisi İstanbul 2.Bölge Milletvekili Aday Adayı 07.09.2010 M.H. P İSTANBUL ESKİ İL BAŞKANI İnşaat Yüksek Mühendisi MUSTAFA ŞATIROĞLU'NUN 12 EYLÜL 2010 REFERANDUMU İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ: Türkiye'nin birinci önceliği ve çözmesi gereken en önemli problemi Anayasa'dır.12 Eylül referandumu ile birlikte bu hayati meselenin halli için çok önemli bir adım atılmış olacaktır. Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş yaşasaydı referandum sonucunun en az % 65-70 oranında“evet “çıkmasını beklerdi. Hatırlanacağı gibi 1991 genel seçimlerinde uzun müzakereler sonucu sağlanan kutsal ittifakın mimarı yine kendisi olmuştur. O bugünleri görmüş olsaydı mevcut anayasa değişikliklerinin hiç şüphesiz en büyük destekçisi olurdu. Çünkü anayasada şimdilik yetersiz bile olsa yapılacak düzenlemeler merhum Başbuğ'un parti programındaki, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi anlayışına tamamen uygun niteliktedir. Bana İstanbul İl Başkanlığı görevini tevdi ederken yaptığımız görüşmede “Bizim savunduğumuz siyasi görüşler aziz Milletimizin en az %65-70 oranındaki büyük bir kesiminin kabul ettiği ve bağrına bastığı görüşlerdir. Seçimlerde kurduğumuz kutsal ittifakın da hedefi bu oranı yakalayıp güçlü bir iktidar olmaktı”. Şimdi ise üzülerek ve hayretle seyrettiğimiz manzara, aziz ülkü davamızın beceriksiz mirasyedi MHP yöneticilerinin “hayır”da diretmeleridir.Ülkücü irade: siyasi olduğu kadar doktriner bir ideoloji olup, hiçbir zaman MHP'nin tekelinde olamaz. Takındıkları bu tavrı bir akıl tutulması olarak görüyorum. Zira, Hayır demek; maşeri vicdan ve iradeye meydan okumaktır, onu rencide etmektir. Hayır demek; ülkemizdeki yıkıcı muhalefetin ve ülke yönetiminde oluşan kaos ortamının baş müsebbibi olan anayasa mahkemesinin yüce milletimizin üstündeki mevcut vesayetini kabul manasına gelir. Hayır demek; yüksek yargıda çöreklenmiş aziz milletimizin her türlü yüce değer, ahlak ve gelişimine karşı duran bir güruhun egemen zihniyetine boyun eğmektir. Onun için evet, evet ve yine de evet demek ekmeğimiz, suyumuz ve hatta soluduğumuz hava kadar fevkalade ve çok kerre çok önemlidir. Evet, sonucunda; vesayet mantığı ile tekrar edile gelen “güçlü ordu güçlü Türkiye” sloganının ardına saklanan asker, kışlasına dönecek ve asli vazifesini yapacaktır. Böylelikle vesayetten kurtuluşumuzun önemli bir kapısı aralanacak ve kendimize tam yeterli mütekâmil ve muhteşem bir anayasa yapmanın yolu açılacaktır. Evet, sonucunda; adaletin ve hukukun üstünlüğü ilkesi hakiki anlamını kazanmaya başlayacaktır. Atanmışların hukuku değil, hukukun üstünlüğü milletin egemenlik, demokratik ve özgürlük kazanımları öne çıkacaktır. Evet, sonucunda; Türkiye'nin anayasa projesi milletimiz tarafından ele alınacak ve bizzat kendisi tarafından dizayn edilecektir. Daha ileri, daha özgür, daha demokratik ve daha çağdaş bir anayasa için bu adıma evet demeliyiz. Bu önemli adım için hayırlı olsun diyenler kelime oyunu yaparak “hayır” oylarını arttırmak istiyor. Bu milleti bu kadar aptal mı sanıyorlar? Onlar ancak kendilerini kandırabilirler. 13 Eylül sabahına inşallah yeni bir Türkiye'ye yeni bir heyecanla uyanacağız ve hep birlikte “nerede kalmıştık” diyerek yeni bir ülke inşa edeceğiz.
<< Önceki Haber Şatıroğlu, AK Parti'den aday adayı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER