Taraf Gazetesi yazarı Emre
Uslu, Hasip
Kaplan,
Sırrı Süreyya Önder,
Selahattin Demirtaş ve
Ahmet Türk gibi isimleri Cizre'deki
yurt saldırısı konusundaki düşüncelerini açıklamaya davet etti.
BDP'lileri demokrat olduklarını göstermeye davet eden Uslu, "Ne kadar demokratlarmış görelim. 'Bölgede
baskı yok,
kepenk kapatmalar baskısız' diyen insanlara da çağırıyorum. Eğer yoksa her şeyi dürüst ve hakkaniyetli bir şekilde konuşmak gerekiyor. Biz liberaller, demokratlar bu ülkede
Kürtlerin haklarını savunuyoruz. Kürtler de orada kendilerini ifade etmek isteyen kim olursa olsun A'dan Z'ye haklarını korumak durumundalar. Böyle mırın kırınla değil, dolu dolu gönülden bir düşüncelerini açıklamalarını bekliyorum. Sivil toplumun artık devreye girmesi, bu alçaklığa dur demesi gerekiyor. Kimin çocuğunu kim yakabilir? Özellikle
Hasip Kaplan'ın yeri değil mi orası? Oradan bağırıyor, çağırıyor. Çıksın açıklasın yüreği varsa? Onların hepsinin yüreği bu kadar." şeklinde konuştu.
PKK HER ŞEYİ TEKELİNE ALMAK İSTİYOR
Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Taraf yazarı
Emre Uslu, yaşananların örgütün 2010 yılında ortaya koyduğu büyük stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. Cemil Bayık'ın 'Bölgede AKP'yi ve ona yakın insanları silmek' şeklinde bir strateji açıkladığını hatırlatan Uslu, "Biz bunları silersek devlet bizimle oturup pazarlık yapmak zorunda kalacak. Pazarlık paylarını güçlendirmek için bölgede alternatif olan her şeyi sindirip, her şeyi tek ellerine almak istiyorlar, Kürtlerin tek temsilcisi bizleriz diyebilmek için." dedi.
İmamın öldürülmesinden sonra yurda saldırmanın şimdi ikinci bir aşama olduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti: "Kurumlara yönelik ilk saldırı olmasından dolayı sembolik bir anlamı var. Buna BDP'nin ne dediğini bilmiyorum. Doğrusu, bölgede demokrasiyi isteyen insanların, bölgede kendileri gibi düşünmeyen insanların hayatlarını da garanti altına almak gibi bir görevleri var. Nasıl bizler demokrat olarak kendileri gibi düşünmediğimiz BDP'lilerin haklarını savunuyorsak; BDP'liler de kendileri gibi düşünmeyen insanların bölgedeki haklarını savunmak durumundalar."